2016 yılına biraz sıkıntılı ama çok umutlu başladığımı söylemeliyim.
Şimdi yıl bitiyor, öyle çok uzun uzun muhasebe yapmaya gerek yok, kendi adıma çok başarılı bir yıl olmadığını söylemem gerek. Şaşırtıcı değil mi? Aslında bu kadar zor bir yılda ne kadar iyi işler yaptığımı anlatmam gerekiyordu. Yok öyle değil. Ben neler yapabildiğimi biliyorum, yapamadıklarımı da. Yapamadıysam da açık açık söyleyebilmeyi.
İş hayatımın en kötü yılıydı 2000 yılı. Yöneticiliğe yeni başladığım yıllardı ve yönetmem gereken ilk krizdi 2000 krizi, yönetemedim tabii 🙂 iyi çuvallamıştım, hatırladıkça içim ürperiyor.
Çok erken yaşta üst düzey yönetici olmanın kötü tarafıydı o yaşadığım; tecrübe sıfır, kriz büyük ve dağılıyorsun. Ama o kadar erken yaşta yönetici olmanın iyi tarafı da var. 45 yaşında yönetici koltuğuna yeni oturan insanlar varken sen o koltukta 20 yılı devirmiş, birçok krizi yönetmiş bir adam oluyorsun. Başarısızlığını kabul ediyorsun, yeni stratejiler geliştiriyorsun. (2007 krizi sonrasında car care sektörüne kazandığım Motorlu Taşıtlar Vergisi kampanyası bugün bile kullanılıyor, ne mutlu bana. O kampanya da krizden çıkış kampanyası olarak geliştirilmiş bir çalışmaydı mesela)
2016 yaşadığım o kötü 2000 yılından sonraki en zor yıldı. (Şimdi içinden okurken bak başarısızlığını kabul etti diye sevinenleri görüyorum 🙂 )Kabul ediyorum, benim için başarısız bir yıldı. Seneye başlarken planladığımız birçok çalışmayı hayata geçiremedik, hayata geçirdiklerimiz istediğimiz etkiyi sağlamadı.
Bunda ülkenin içinde bulunduğu şartları, darbeyi, terörü bahane gösterebilirim tabii ki ama yöneticilerin görevi bahane üretmek değil. Her türlü şartta başarıyı sağlamaktır.
2016 yılından önümüzdeki yıllara kalan en önemli notum şu olacak; zor bir coğrafyadayız ve hiçbir şey bizim hayal ettiğimiz kadar iyi olmayabilir. Bir günde tüm dengeler değişebilir. Ve atacağın tüm adımların buna göre at!
Kısa kısa notlar ile AutoClub ile ilgili akılda kalan soruları da yanıtlayalım.
Sektörde uzun süredir dillendiriliyor, resmi olarak da paylaşmak da fayda var. 31 Aralık 2016 tarihi itibarı ile Doğuş Oto ile Kartal ve Esenyurt'ta devam eden işbirliğimizi sonlandırıyoruz. 2015 Mayıs'ında değişen ÖTV tebliği ile gelen zorluklardan, darbe sürecine, son olarak yine artan ÖTV'ye kadar birçok sorun sayılabilir. Hepsi de bizi buldu diyebiliriz ama yapacak bir şey yok, buldu. Doğuş Oto yönetimine bu projeye daha fazla devam edemeyeceğimizi bildirdik, anlayışla karşıladılar ve yollarımızı ayırdık. Buna çok kısa "başaramadılar" da diyebilirsiniz, ben de doğru başaramadık diyebilirim. Maslak projesi bir süre daha devam edecek, şu anda oradaki işbirliğimiz devam ediyor.
Birçok yeni kampanya sunduk sektöre bu yıl. Bazılarının çok iyi sonuçlar getirdiğini söyleyebilirim. Özellikle Arabam.com veTurkcell kampanyalarına çok iyi geri dönüşler aldık. Ama 2016 yılı ile ilgili önemli notlarımdan birisidir, yeni bir şey yapmanın gerekliliği. Yapacak ne kaldı ki?
Bu arada eleştirmek için söylemiyorum, rakiplerimiz içinde yeni bir şey yapan var mı? Biz gözden kaçırıyoruz, onlar yapar diyerek bakıyorum ama sanıyorum onlar da bize bakıyor.
16 yeni bayilik anlaşmasına imza atmışız bu yıl. Sanıyorum bu yılın yine en çok bayilik veren firması konumundayız. Ve yine en çok bayilik başvurusu alan firmasıyız. (İnanmayanlar vardı, altını çizerek bir kez daha belirmek istedim.)
Belki delilik olarak yorumlanabilir ama bu yıl her ay 155 kişi AutoClub'dan maaş alarak ailesini geçindirdi. (bayilerimizin çalışanları dahil değil bu rakama, sadece genel merkezin personel sayısı) Ne ile gurur duyuyorsun diye soranlara ilk önce bunu söylüyorum.
Bu arada konu açılmışken söylemek isterim; devletin bu kadar istihdam sağlayan şirketlere bir ayrıcalık sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef…
1-2 yarış dışında bu yıl da bir çok önemli organizasyonda sponsor olarak yer aldık. Orada da eleştireceğim şeyler var ama hepsi iyi arkadaşlarım, eleştiremiyorum.
Car care sektörünün tek sivil toplum örgütü olan Maybak bu yıl federasyon oldu ve TOBFED adını aldı. Geleceğe yönelik birçok önemli adım atan TOBFED artık istediğimiz noktaya doğru hızla gidiyor.
Güzel olan bir diğer gelişme de eski şirketim Sonax'ın yöneticilerinin bu yıl bizimle ilgili hiçbir olumsuz eleştiri yapmamaları oldu. Özellikle son dönemde bizimle ilgili söyledikleri güzel sözler için de teşekkür etmek istiyorum. Çok iyi olsunlar, bizden daha iyi olsunlar ama rekabeti böyle yapalım, saygı ile… Teşekkürler arkadaşlar.
Yazının başında söylemiştim, nerelerde hata yaptığımı biliyorum.
Ve bildiğim bir başka şey de bunların bilinen, daha önce denenmiş yöntemler ile düzeltilemeyeceği. Eğer öyle olsaydı şimdiye kadar çoktan yapmıştım.
1 Ocak 2017'de artık 4 yılı geride bırakmış, ülkenin en sıkıntılı dönemlerinde büyümeyi başarmış, 40 bayii sayısına ulaşmış ve en önemlisi hatalar yapmış, dersler almış bir AutoClub var.
Ve hala dimdik ayakta, hala sektörün lokomotifi durumunda.
2017'de yapacak çok şey var ama ilk yapılması gereken daha çok, daha çok, daha çok, daha çok çalışmak.
Ama bildiğiniz gibi değil, tahmin bile edemediğiniz kadar çok çalışmak.
Güzel bir yıl olsun hepimiz için.
Önce sağlık, sonra çok çok mutluluk diliyorum…